6 Haziran 2016 Pazartesi

Şehir isterseniz size her an bir güzellik sunar : Uçurtmalar , Kuşlar , Kitaplar ...


Bu dünya güzel şehir tüm kahredici ve böğrünü delen kötülüklere, kötülere  karşı  sanırım  içinde ki güzel insanların hatırına , ruhuna uygun şekilde  inatla - eğer  isterseniz -  her an size güzellikleri sunmakta  çok cömert . Tıpkı  dünyamız, sihirli mavi küremiz , toprak anamızın cömertliği gibi . 

Yeter ki siz , sokağa çıkın , kendinizi onun kollarına bırakın. Sokak aralarına girme cesaretiniz halen varsa bu şehir halen size muhteşem tatlar sunuyor . Girmezseniz yavaş yavaş hepsini elinizden alıp yok etmeye doğru ilerliyor , bilesiniz ..
  

Önce Uçurtmalar
Bundan bir kaç hafta evvel tesadüfen izini sürdüğümüz uçurtmaları Kadıköy'de ararken , Maltepe'de yakalamıştık , gökkuşağına nazire yaparcasına rengarenk süzülürlerken gökyüzünde .


Sonra Kuşlar
Gecen hafta sonu tamamen tesadüf bir Kocamustafapaşa semti ziyaretinde  . Ruhu ve algısı açık dostumun keşfiyle Silivrikapı semtinin o dar ve bilinmez sokaklarında-  ki  tekrar gitsem bulamayacağım - bir kahvehanede  " Flurya Kuşları Ötüm Yarışması" na şahit olmanın şaşkınlığı ile tarifsiz bir tat almıştım .


Ve Kitap Denizinde Boğulmak
Bu hafta da  önce semtim Üsküdar'da ardından Kadıköy'de kitapların önüme duvar gibi dikilmesine şahit oldum  " Dur Yolcu !" dercesine . Önce Üsküdar , sonra 8. Kadıköy Kitap günlerinde .

Kalkedon  , yani mitolojik ironi ile Körler Ülkesinde ki  fuar çok başka tarifsiz bir haz sunuyordu insana . Görkemli ve şanlı ev sahibi ve  bir süredir suskun daimi sahipleriyle ..

Haydarpaşa Gar' ının  bir süredir suskun çocukları banliyö  trenleri her geçişte hüzün veriyordu bana , sıra sıra dizileri ve  kaderlerine terk edilişleri ile .

Ama son birkaç gün cıvıl cıvıl ve kıpır kıpırdılar oldukları , durdukları yerde . Çünkü yolcuları : Üç perona yayılmış  binlerce KİTAP ve onların iz sürücüleri , yani bizlerdik ve hep beraber çocuklar gibi şendik .

Bu defa kitapları  dizdik uç uca tren  yaptık ve bindirdik yorgun vagonları  kitaplara , çıktık uçsuz bucaksız bir yolculuğa ,  bilmem vagonların bir duygusu , ruhu olduğuna inanır mısınız siz ama , biz umursamadan inandık bu yolculuğa , Haydarpaşa Garı da arkamızdan su döküp uğurlarken bizi , küçük bir damla süzülüyordu üst kat pencerelerinden birinden ;  yolunuz açık olsun ,  uğurlar ola !

Ani bir ses de daha duyuldu tam bu sırada ardımdan

" Haydarpaşa da denize düştüm ! Hem de Gar' ın tam ortasına... Kitaplar derya deniz...." diye

Aylak Adam
2016 Haziran Başı
İstanbul'da

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder