2 Haziran 2016 Perşembe

Bir Eğitim Hikayesi : Aklımı tutamadım kafa tasımda “ Uçtu , Uçtuuu”


Çalıştığım kurumun sunduğu bir eğitim seçeneğiydi “ Beyin ve İletişim “ (Sosyal Beyin)  . Seçerken , bu da ne acaba , bir bakmakta fayda var  diyerek  özgür irademle seçtiğimi söylemeliyim öncelikle . O popüler  “klişe” kişisel gelişim eğitimlerden biri midir diye de düşünmedim değil ? 


“Beyin nöronları ( hücreleri ) cayır , cayır yandı” gülüm keten helva.

Beyin de  “ yüz milyar “ hücre olduğunu öğrenerek başladık .  Pe tabi bu durumda bende ki  tepki “ Vay  be , çokmuş ulan ! “  şeklinde. Eh öğrenmeye başlayoruz usul usul  ...  Bu arada "beyin" eğitimine gelmişiz ya , eh o halde "çalıştır saksıyı"  diye farkında olmadan komutu göndermişiz abiye .   Akılda tabi  onlarca  klişe soru  dolanıp duruyor  . Eh ne de olsa  beyin bu ,  tüm makinenin patronu .  Hatta  öyle ki  "Ben,  Ben miyim ( o da neyse )  , yoksa beyin mi Ben ? "   en merak ettiğim sorulardan  biri .  O mu beni , ben mi onu yönetiyorum bir başkası ?     Çok alkol alırsam beyin hücrelerim ölür mü ?   Sigara ve beyin ilişkisi nedir ? ( En kritik sorum bu şüphesiz, Ama üstad ile sigara molasında buluşunca , soru önemini yitirdi tabi  )    Alzaymır olmamak için bulmaca çözmek çözüm mü ?   Var Allah var , uçuşup duruyorlar  …

Bir kere eğitmenimiz  bu konuya kafayı yormuş besbelli, belli ki tek günlük bir eğitim içinde sıkıntılı , zaman dar vesselam beyinleri yakmak gerek !

Öncelikle  sayın seyirciler değerli konuklar  bu  beyin , yanı sayın Beyin , biz ya da ben  değil .  Biz biziz , o ise sadece bir organ . Nasıl kalp, akciğer , dalak , böbrek her an hayatımızı karartacak kadar ya da hayat kaynağı olarak önemli ise  bu arkadaş da bizim için bir o kadar önemli . Eh  o halde önce  klişelerden ve önyargılardan sıyrılarak ( bu benim algım ) onu tanımamakla işe başlamak gerekir ki , eğitmenimiz de bunu yapıyor . Önce  bu organın (cihazın) ne olduğunu , nasıl çalıştığını anlatıyor ve  onun nasıl sağlıklı kalabileceğini , dolayısı ile  yaşam sürecimiz içerisinde  nasıl daha uzun süreli ve etkin kullanabileceğimizin ip uçlarını veriyor .

Önce  kendi malını tanı

Dolayısı ile  sonra işi biraz özele indirgeyip sendeki/bendeki  beynin ne olduğu kısmına giriyoruz , bilinen bazı klişeler herkesin merak ettiği sorular pek tabi ,neticede katılımcı kitleyi de doyurmak lazım . “ Sağ beyin , sol beyin “ baskın olan ne , özellikleri  ne ?  “ Aaa bak ben sağ , sen sol , a ha bak ne kadar da beni anlatıyor ! “ diye  şaşkınlığa düşmemiz lazım ki  , öncelikle  eğitimin hakkını önce  bir kendimizce verelim  " İşte bu iyi eğitim ha dostum "  . Tatmin duygusu  olmadan biz bu eğitime belki de soğuk bakacağız ne malum. Zaten işin sonunda da anlıyoruz ki bu beyin denilen arkadaş zaten bir "konformist"  ve bir “ haz” müptelası ki o da ayır konu , neyse  .  Ben mesela sağ beyni baskın bir adam olmam gerekirken ( Her insanın doğuştan öyle olduğunu öğreniyoruz bu arada )  şimdilerde    hem sağ  hem solu neredeyse eşit kullanıyorum diye çıkıyor testlerim . Düşünüyorum da  , yıllar benden neler de alıp götürmüş , aslan gibi sağ beynimi kullanmak yerine sol beyinli bir adam olup çıkmışım biraz da mizahi bir iç burkulması ile  .  Sonra düşünüyorum “ sol” daima iyidir diye , sonuçta  kaldırımsız bir yolda , soldan yürümek doğrusudur şüphesiz diye . Ne de olsa  asfalt ve otoban bir yol değildi bizimkisi başlangıçta  .  Sol zaten bilirsiniz ki  hep korkulan , zor olan ve istenmeyendir . Dolayısı ile ancak çalışarak ulaşılabilecektir bir kısımımız bu beceriye. Her ne kadar konuyla alakasız gibi görünse de bu anlamı da benim için manidar bir  tespit oluyor şüphesiz . Birden sevdiğimi anlıyorum bu “ Sol Beynimi “

Ha , birde  dişi-erkek beyin  ayrımı var ki ( her ne kadar cinsiyetten bağımsız  bir  ayrım ve özellik olarak vurgulansa da  , yine de ister istemez iş cinsiyetçi bir noktaya espirilerle de olsa kaydı   ) dişi - erkek olgusuyla ,  bu iki baskın beyin arasında  çarpıcı farkları ve bunun bilinmezliği durumunda iletişimde nasıl facia sonuçların ortaya çıkabileceği ya da  işlerin ne kadar kolay çözülebileceğini görümek de mümkün olabildi . Sonuç da  sen de beyninin dişi mi , erkek mi olduğunu  , elindeki  işaret ve yüzük parmaklarının boylarından ölçebilirsin .  Yüzük uzunsa erkek , işaret uzunsa dişi , işte hepsi bukadar kolay , gerisi sana kalmış .   Sonuç ne derseniz , ideal olanı, sağ ya da sol , dişi ya da erkek beyin olsun , her ikisini de birbirine yakın noktaya getirmek , zaten uğraş çaba ve çalışmalarda aslında bunları dengelemek üzerine yoğunlaşıyor ...

Beyinsizsiniz

İroni her yerde o yüzden bu başlığı  nereye çekerseniz o !  Günün sonunda ki yegane sonuç da zaten bu . Her iki yönüyle de . Yani sonuçta  ya “ Beyin Sizsiniz” ya da  “beyinsizsiniz”e gelip bağlıyorum konuyu .  İkinci kısmını “ Kalpsiz”, “Ruhsuz”,”Dalaksız” . gibi benzetmelerle söylemek de abes olacak şüphesiz ama söylüyorum işte .   Ama işte  “ Beyin burada cayır cayır yanıyor”  . Ne yapacağız şimdi bu BeyinSizsiniz  ve beyinsizsinizler arasında . Eh zaten hal ve gidişat da bunu kanıtlamıyor mu ? Her neyse konudan sapmayalım , devreleri yakmayalım. Kıssadan hisse , siz siz olun “ Beyin-siz olun “  diyerek bağlayalım

Eğitimden (Ç)aldığım notlardan


Dikkat her şeydir , Dikkat yoksa , dikkat etmiyorsan , beyin boşa çalışıyor ,işe yaramıyor, gerisi gazel
Neye odaklanırsan , onu görebilirsin , dolayısı ile algını sürekli açık tutma becerini, yani dikkat becerini yükseltmen gerekir .

"Nöroplasite"  kavramı nedir , araştır bak , öğren . Geliştirilebilir  unsurlar üzerine çalış
Sağ-Sol beyin dengesi önemlidir . Dolayısı ile bunu geliştirmek gerekir .

Çok acayip egzersizler var . Biz eğitimde topluca yaptık . Sokakta veya iş ortamında veya bir yerlerde yapsanız , işiniz biraz zor size “ Beyinsizsiniz” gibi “ bön bön “ bakarlar . Ama çok eğlenceli ve komik tarafı bile  farklı bir şey olduğunu anlatmaya yeter . Bakın araştırın derim .
Bir kere “rutin” beyni tembel ve işlevsiz yapıyor . Stabil yaşam tarzını terk et , her an her yerde , yapamıyorsan bile , günlük mutlaka en az birkaç zaman aralığında  her zaman yaptığından farklı bir şey yap .Mesela  farklı yoldan yürü , dişini ters elinle fırçala , ters elinle her gün bir cümle yaz  vs vs. ( Araştırın)

( Kişisel notum :  Sık sık rutin dışı değişiklikler yap ve sürdürülebilir kıl. Sürekli yapılan şeyler alışanlığa dönüşür .  Örneğin sürekli bulmaca çözerek alyazmırı yenemezsin, kendini , babanı veya anneni  de kandırma . )
Farklı konular da oku  ( farklı tip ve içerikte kitap-makale), izle ( tarzın olmayan bir film-dizi- tiyatro), Spor  ( Örneğin körling  yapmayı dene )   vb .

Beyin organdır . Her organ çalıştıkça egzersiz yaptıkça güçlü ve uzun ömürlü kalır . Yani hareket etmek , spor yapmak nasıl beden sağlığı için öneriliyor ise aynı şekilde  beyninde bundan farkı yok , aynı şeylere ihtiyacı var .
"Brian Gym" i araştır , öğren uygula .

Bazı egzersizler :  Enerji egzersizleri , Gevşeme  egzersizleri , Odaklanma Egzersizleri , Çaprazlama Egzersizleri
Beyinin zaman kavramı : Şimdiki zaman ve geniş zaman sever .

ÇABALA ! DEVAMLI ÇABALA

“Hmm “ hesabı tüyolar

Soru sorarken “Gerçekten almak istediğin cevabın “ sorusunu sor . ( Sigara – İncil – Papaz hikayesi )
Beden dilinde “ Aynalama” yapmayı öğren . Rol Modellerini düşün , çocukluğunun kıymetli özelliklerini keşfet .

Öğrenme ve çalışma alışkanlıkları çocukluk evresinde  8-12 yaş arasında olur  biter ( geçmiş olsun !)
Beynini her gün şaşırt ( Bak dikkat , kendini demiyorum , beynini . )  Sen , sensiz  unutma , Beyinsensin, onu şaşırt ! Hem de her gün !

Okunacak  birkaç kitap önerisi
John Medina – Beyin Kuralları 
İncognito-Beynin Gizli Hayatı
Maria Konnikova - Sherlock Holmes Gibi Düşünmek

Oyun
Set
Sudoku
Kendoku

 
Müzik
 
Albüm :
Emerson, Lake, and Palmer -  Brain Salad Surgery

Ve bir şarkı :  
Eh tabi tüm bunların sonunda beyni biraz serin tutmak gerek gari diye düşündüm ve size  Bulutsuzluk Özlemi’nin bu şarkısı ile  veda edeyim dedim ...

“Sabah oldu kalktım,
Elim bosa gidiyordu.
Gitarımın alt teli kopmus,
Arayıp bulamıyordum.
Aklımı tutamadım, kafatasımdan
Uçtu uçtu.”

Eğitmenimiz  Sayın Şafak Demirel ‘e  teşekkürlerimle...

Aylak Adam
Haziran Başları 2016

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder